İnsan ne yaşarsa yaşasın öyle ya da böyle hep atlatıyor , verdiği savaşları, içindeki acıları, uykusuz kalmaları, kabusları, bitmek bilmeyen günleri, geçmek bilmeyen mutsuzlukları ve sürekli yenilenen sorunlara alışıyor. Dünyasındakilere ve kendine karşı verdiği savaşı bir şekilde kazanıyor. Evet, duygusal olarak yıpranıyor, her defasında olgunlaşıyor, değişiyor ve kendinin yeni bir versiyonuyla tanışmak zorunda kalıyorsun. O yeni sen, ilk kez dinlediği yeni keşfettiği şarkıda, senin duygularına öyle bir tercüman oluyor ki her ezgisinde yaşadıkların notalara dökülüveriyor.
Aslında insan bencildir; bu yüzden de yaşadığı olaylarda, sinirlendiği ve üzüldüğü zamanlarda, en çok kendine üzülür. Olay örgüsünde ben neden bu olayları yaşıyorum diye sorgular, haketmediği, ona layık olmayan durumların içinde bulur kendini. Mutsuzluğuna ağlar, hakettiği güzel günlere neden kavuşamadığını düşünür, şanssız olduğuna inandırır kendini. Hikayesinde mutsuzu oynayan insan, hikayenin devamının da mutsuz ilerleyeceğini düşünür. İnsan öyle bir varlık ki, kendini mutsuz etmeyi de mutlu etmeyi de en çok kendi başarır. Bazen severiz ama bizler acıyı yaşamayı, hüzünlü modumuzda kalmayı, gülmeden yaşamaya başlarız. Bazen de kendimizi çıkarmaya çalışırız o moddan kurtarmak için kafamızı dağıtmak için çırpınırız ama hangi duyguyu yaşamamız gerekiyorsa yaşamak lazım bence. Zamanında yaşamadığımız, üstünü örttüğümüz duygular zamansız çıkıverir ortaya. Bu yüzden yalnız kalmanız gereken zamanda yalnız kalın, eğlenmeniz gereken zamanda içten gülücüklerinizi saçarak eğlenin, ağlamanız gereken zamanda ağlayın, düşünmeniz gereken zamanda düşünün, her şey zamanında güzel, hatta acı bile. Zamanınızı yaşayın…
Yaralı düşlerinizden kaçmayın, hayal kırıklıkları hayal kurmanıza engel değildir unutmayın. Siz hiç su içtiğiniz bardak kırıldı diye su içmeyi bıraktınız mı? Diyelim ki; çok sevdiğiniz bir su şişeniz vardı, gözünüzün önünden, yanınızdan ayırmadığınız, o şişe sayesinde suyu bile severek içtiğiniz. Ama bir gün ona ayrılan sürenin sonuna gelindi yani kırıldı artık o şişeden su içemeyeceksin diye vücudunun suya ihtiyacı varken suya küsmek olmaz değil mi?
Hayatta her şeyi başarsak da her istediğimiz olsa da mutlu olmazdık bu ihtimali de gözden kaçırmayın. Çünkü olmasını istediğimiz her şey bizim yararımıza olmayabilir. İnsan tıpkı psikoloji gibi dinamik yani değişkendir. O an mutlu eden sonra etmeyebilir. Hayat her şeyi size bırakmayarak iyi ediyor, işte bu sizin yararınıza olur. Hayatın planına güvenin ve ne olursa olsun mutlu olmayı ihmal etmeyin. Yeni şarkılar keşfetmeye, yeni hayaller kurmaya devam…
