Yaşamın Farkında

Hayat yaşamdan geçiyorsa, yaşamak da sağlıktan geçmez mi? Öyle bir yaşıyoruz ki elimizdeki hazineleri görmüyor sağlıklıyken bunun farkında olamıyoruz. Kayıplar ne zaman başlarsa olanların farkına işte ancak o zaman varıyoruz. Dertlerle uğraşırken dertsiz yaşadığımız günlerin farkına varıyoruz ve sadece o zaman diliminde dileğimiz huzur oluyor. Dertler bitip huzuru bulduğumuzda hayat ne kadar sıradan diyoruz. Hayatımızın akışını, temposunu beğenmiyor birçok şeye neden diyoruz. Kendi içimizde sorunlar yaratıyor onlara çözüm arıyoruz. Sürekli daha iyisini bekliyor daha güzelini arıyoruz ya da doğrudan bizim olsun istiyoruz. Sabretmeyi bilmiyor, tevekkül etmekten bir haberiz…
Beynimiz boşken meşgul edip doldurmak için, beynimiz pek çok şeyle doluyken dağıtmaya, boşaltmaya çalışıyoruz. Bence mutlu olabilmenin hatta mutlu kalabilmenin sihirli anahtarı, her ana şükretmek…
Şükredenler; problemleri daha çabuk analiz edip çözüme daha hızlı ulaştırırlar. Şükür aynı zamanda depresyonun ilacı gibidir. Şükredenlerin hayatlarının merkezinde, manevi bir sistem vardır.  Tevazu sahibi olup Allah’ın verdiklerine de vermediklerine de bir anlam yükleyebilmek gerekir. İyi hissetmek için, zaman geçince onun da geçeceğini bilmek ya da beğenmediğin o durumun bir nedeni olduğunu bilip onu bulmak önemlidir. Bize emanet edilen akıl ve beden sağlığını kaybetmediğimiz her an için vücudumuzun sağlıklı bir sistemde ilerlemesi de bir hediyedir. Bunlara mı şükredeceğiz ne hayatlar var biz de yaşıyor muyuz ya da bu yaşamak mı şimdi diyenleriniz varsa; sabretmeyi, şükretmeyi bilmek kendini avutmak değil, olmayanın da olmasının bir anlamı ve sebebi olduğuna inanmaktır. İnanmak ve şükretmek bizi iyi ve ince düşünceli kılar. İnsan hayatının her yaşında inanmaya mecburdur. Bu mecburiyet; bazen her yeni doğan güneşte, bazen sevdiklerine, bazen bir işi başarmakta, bazen bir çiçeği büyütmekte, bazen bir çocuğu yetiştirmekte inanca ihtiyaç duyarız. Hayata karşı farkındalığınızı artırdığınızda yaşamınızda fiziksel olarak da farklar oluşacaktır. Örneğin minnettarlık; stres hormonu olan kortizol salınımını azaltıyor, bağışıklığımız güçleniyor, dopamin salınımı artıyor bunun yanı sıra minnettarlık, hücrelerimizin genç kalmasıyla ilgili olan enzimlerden telomeraz enziminin çalışmasını sağlıyor.  Yani kısacası iyiye odaklanmanın ve her şeyin bir zamanı olduğunu bilip olmayanın da hayra dahil olduğu bilinciyle yaşamak bizlere hayatı kolaylaştırır. Ve hani kimi zaman birilerine deriz ya hayat sana güzel diye aslında hayat herkese güzel, olanla, olmayanla ve yaşadığı her anla…

Önerilen makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir