Yaş Alan Cildimiz Erken Yaşlanmamalı

cildin-yaşlanmaması-için-ne-yapılır

Size, sen değişmişsin, yaşlanmışsın diyenler elbet vardır. Yazının devamında sıraladığım maddelere dikkat ediyorsanız çok takılmayın, hatta mutlu bile olun. Neden mi? O çizgilerin her biri yaşanmışlık da ondan. Yani anılarını yüzünde taşıyorsun gibi de düşünebilirsin. Şimdilerde çok moda oldu; yüz yogaları ya da cildi yenilemek için mezoterapiler, cildinizi gergin ve sıkı gösteren estetik operasyonları…

Bunların hepsi bir yana yaptırana elbette saygım sonsuz, sonuçta kişi kendini nasıl daha iyi hissediyor ve görüyorsa o şekilde yapması en doğrusu. Hatta bu bazen ihtiyaç oluyor. Misal, ben cilt bakımına gittiğimde cildimin yağ dengesinin iyi olduğu için şanslı olduğum ve geç yaşlanacağım söyleniyor. Fakat makyajın da elbet cilde dezavantajları var. Hangi markayı kullanırsak kullanalım hepsi ağır kimyasal içerikli ürünler olduğundan, bilindiği üzere makyaj yapılan cilt, diğer ciltlere göre daha fazla bakım istiyor.

Peki makyajın yaşlandırıcı etkisi nasıl ortaya çıkıyor derseniz, cilt bariyerini tahrip edecek cilt yapınıza uygun ürünler kullanmadığınızda ya da makyajın gözenekleri tıkayıp hava almasını engellediğinizde, cildiniz de buna tepki olarak olumsuz bir yanıt verecektir. Gece makyajınızı doğru şekilde çıkarmadığınızda da zamanla cildinizde kırışıklığa ve sarkmaya yol açtığı gözlemleniyor.

Tabii ki hiçbirimiz cildimizin erken yaşlanmasını istemeyiz. Peki cildimizin yaşlanmasını nasıl önleriz? Dediğim gibi geciktirmekten bahsediyorum, ortadan kaldırmak yaşlanmayı yok etmek gibi sihirli önerilerim maalesef mevcut değil. Amacımız, hızlı yaşlanmamak! Öncelikle, kadın, erkek ayırt etmeden bu önerilerim:

  • Yaz, kış fark etmeden güneş ışığını ciddiye almak ve güneş kremi kullanmak gerek. (Kullanmadığımızda: Ciltte incelme, kırışıklık, ton farklılığı, lekelenme, daha önemlisi cilt kanserine neden olabilir.)
  • Sağlıklı bir cilt yapısı için vücudumuzun genel sağlığına ve beslenmemize dikkat etmeliyiz. (Vitamin eksiklikleri ve kansızlık durumlarında ciltte kırışıklık meydana gelebilir.)
  • Cildi nemli tutmak oldukça önemli. (Kullanmadığımızda: Deri yapımızda bulunan yağ bezleri, kıl kökleri, damar ve sinir bağ dokularının işlevinde gerileme meydana geliyor. )
  • Kozmetik ürünlerin içeriğinin sizin cildinize uyum sağlayacağından emin olmalısınız. (Bir ürün çok satılıyor çok beğeniliyor diye, herkese fayda sağlamaz.)
  • Aşırı sıcak ya da soğuk su ile duş almamak gerek. (Çok sıcak su ile duş alanların cildi kuruyup nemini kaybedince, erken yaşlanma da kaçınılmaz oluyor. )
  • Fazla çay ya da kahve tüketilmemeli. (Çay da bulunan tanin ve kahvede bulunan kafein çok tüketildiğinde ciltte kuruluk ve kansızlığa yol açar.)
  • Karbonhidratı fazla kaçırmamak lazım. (Ağırlıklı olarak karbonhidrat ve doymuş yağ tüketimi yapanlar insülin direnciyle bağlantılı olarak ani kilo alış-verişleri yaşayacağından ciltte sarkık bir görüntüye yol açacağını aklında bulundurmalı.)
  • Sigara ve alkolden uzak durmak çok önemli. (Sigara içmek kadar, sigara dumanına maruz kalmak da nikotinden dolayı ciltte bulunan kollajenin parçalanmasına neden olur. Ayrıca direnci yok olan cildin soluk bir görüntüsü olur. Alkolün cilde verdiği hasarlar ise; alkol kullandıktan sonra cildiniz, kuru bir yapıya bürünüyor. Alkolün kılcal damarları genişletmesinden kaynaklı cilde gelen fazla kan ile, ciltte kızarıklıkla karşı tepki oluşturuyor. Ayrıca alkol hücre yenilenmesini engellediği için bu da cildi daha pürüzlü hale getiriyor.)
  • Çağımızın bağımlılığı mavi ışık. (Mavi ışığın yaydığı UV radyasyonuna benzer şekilde reaktif oksijen türleri üretmesi ciltte oksidatif hasara sebebiyet veriyor. Mavi ışık deri altına inebilen bir yapıda olduğundan DNA’mıza zarar verebilecek kadar ciddi bir durum. Bundan dolayı mavi ışık foto- yaşlanmayı artırıyor.)
  • Stres, hayatımızın her alanına dahil olmuş durumda ve bu tabii ki cildimize de yansıyor.(Elimizden geldiğince, mimiklerimize yansıyacak kadar olmasın, yüz ifademize dikkat edelim.)
  • Uyku kalitesi ve miktarı da önemli. (Güzellik uykusuna mı yattı lafı boşuna olmamalı.)
  • Güneş gözlüğü kullanmanızı öneririm. (Çoğumuz, güneşe bakamayız, bakmamalıyız da fakat yüzümüz güneş ışığına dönükken surat ifademizi hayal edin yüzümüzün tüm kasları buruşuyor, kaşlar çatılıyor öyle değil mi?)

Önce kendinizi sonra cildinizi sevin ki sevdiğinize iyi bakın.

Önerilen makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir