Kendinin En İyi Versiyonunu Yaşa

kendinin en iyi versiyonu

Zaman öylece akıp geçerken, pek çok şey de değişiyor hayatlarımızda…
Hayat; değişkenliğini bazen bir ana, bazen bir güne, bazen de bir yıla borçluyken biz biricik hayatımızda kendimize neler borçluyuz hiç düşündünüz mü?

Hayatımız sürekli değişmeye ve dönüşmeye mecbur değil midir? Değişimlerimiz ve dönüşümlerimiz içinde kendimizin en ideal versiyonunu bulmayı ve hayatımızı en iyi şekilde yaşamayı hak ediyoruz. Hayat elbette herkese farklı hikayeler yaşatıyor, fakat her insan iyi hissetmeye ve her geçen gün daha da iyileşmeye ihtiyaç duyuyor. Peki kendinin en iyi versiyonunu kaç kişi yaşıyordur ya da kaç kişi bu benim en iyi versiyonum diyordur? En iyi versiyon ne demektir ve bu kişiden kişiye değişkenlik gösterir mi?

Sizce en iyi versiyonumuz: Kariyer hayatı topluma göre standartların üstünde olan mı? Köklü okullardan derece ile mezun olmuş olan mı? Doğuştan maddi anlamda şanslı ya da sonradan maddi olanakları yükselmiş olan mı? Saygın, özgüvenli, başarıdan başarıya koşan ve sosyal bir kişi olmak mı?

Kendinin en iyi versiyonuna ulaşmak isteyen biri için; kendinin en ideal versiyonu, öznel ve algıda seçicilik yaratan bir konu. Kendinden memnun olmayan ya da olmak istediği kişiye dönüşmek için, olmak istediğin kişi nasıl biri bunu hayal edip gerçekleştirme uğrunda hayalindeki sen gibi davranman lazım. Kişi kendini nasıl tanıtırsa karşısındaki de onu tanıttığı şekilde tanır. Bir ortamda nasıl davranır ne şekilde konuşursan sen o davranışları yapan kişi olarak bilinirsin. Duruşun, konuşman, hitabın, üslubun, giyim tarzın ile oluşturduğun etki yani hepsi seni oluşturuyor. Sen de olmak istediğin seni oluşturuyorsun. Çevrendeki insanların sana karşı oluşturduğu algıya zamanla sen de inanıp kabullenip, kendini evet ben böyleyim derken bulacaksın. Sana komik olduğunu söylerlerse komik olduğuna inanırsın, sana özgüvensiz olduğunu söyleyen olduğunda kendini özgüvensiz hissedersin. İşte bu yüzden kendini nasıl gösterdiğine dikkat ettiğinde bir bakmışsın, gösterdiğin kişi sen olmuşsun. O yüzden dönüşmek istediğin kişiyi iyi analiz et ve daima o olarak davran. Hayalin hayatında hayat bulmuş ve yeni bir seni oluşturmuş olacak. Buna sen bile inanamayacaksın. Bu dönüşüm sürecinin amacı, bunu sadece başkalarına söylemek ya da göstermek değil kendini dönüştürdüğüne önce senin inanman lazım. Unutma ki senin inanmadığın hiçbir şeye bir başkası inanmaz. Konuya fiziksel açıdan baktığınızda ise bence değiştirmek yerine bu benim olmak istediğim kişi demelisiniz. Kendinizi olduğunuz gibi kabul sürecinde zorlanıyor olabilirsiniz aynada görmek istediğiniz kişi de olmayabilirsiniz ama bu sizsiniz ve aynada gördüğünüz kişi belki bir yeteneğinizle belki iyi yüreğinizle kendinizi güzel görmenizi ve insanlara güzel göstermenizi sağlayacaktır. Kendini bir başkasıyla mukayese ettiğin an da bu psikoloji seni fiziksel değişime sürükler. Ve emin ol ki sen kendini fiziksel değişimlere ittiğinde kendini her gün başka bir kişiye dönüştürmek isterken bulacaksın ve o sen olmayacaksın olmak istediğin kişi de olmayacak. Kendini sürekli eleştirmek yerine olduğun halini kabullenip sevmek en güzel değişiminiz olacaktır. Bu değişim ile bilincini, psikolojini, duruşunu, fiziğini yani seni sen yapan her şeyi sevmeye başlayacaksın ve bir bakacaksın ki sevilmeye de değersin. Çünkü artık kendini biliyor tanıyor rahatlıkla tanıtabiliyor ve kendini olduğun şekilde seviyorsun. Demem o ki dönüşüm sürecinin en büyük parçası olan kabullenme kısmı tamamlandığında kendinle tüm fiziksel ve mental yüzleşmelerin bitmiş, kim olmak istediğini ya da kim olmak istemediğini bulmuş oluyorsun. Yaşadığımız tek bir hayatımız var, sonunu bilmiyoruz ama yeni başlangıçlar hep bizim için. Ne şartlarda yaşarsan yaşa, sabret, sev, şükret. Hayallerini sev, hayatını sev, bulutları sev, güneşi sev, denizi sev, toprağı sev, çiçeği sev, nefes almayı sev. Sevecek ve yapacak o kadar çok şey varken en çok da kendini sevmemezlik yapma olur mu? Her gün kendini geliştir, yeni bilgiler öğren, kendini kendin yetiştir hangi alanda ilerlemek istersen iste ama geride kalma. Yaşa doyasıya; kabul et hayatını olduğu gibi, ama öylece durma, koş hep mutlu olacağın yarınlarına. Son olarak kendine söylemeni istediğim bir şey var. ” Tüm benliğimle, ben iyi ki benim” de. Kendine teşekkür etmeyi de hiçbir zaman unutma…

Önerilen makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir