Kendini Tanı, Kendini Duy ve Kendini Gör!

İnsan psikolojisi sizce de çok değişken değil mi? Şöyle bir düşününce; sevmediğimiz çoğu şeyi bir zaman sonra sevebiliyoruz, ya da sevdiğimiz bizim için önemli olduğuna inandığımız kurallarımız, yaşam tarzımız, bakış açımız, durumlar ya da insanlar bir an da nasıl da önemsizleşiyor, eskisi kadar kıymetli olmuyor. Bunu sağlayan zaman içinde değişen durumlar mı, tecrübelerimiz doğrultusunda kazandığımız yeni kimliklerimiz mi bilemiyorum, belki de pek çok etken vardır.

En büyük öğreticimiz hayat; bir zaman geliyor ve bize bizi öğretiyor. Ne çok değişiyoruz ne çok dönüşüyoruz… Bazen öyle derin düşüncelere dalıyorum ki bunları düşünürken adeta zamanda yolculuk yapıyor gibi hissediyorum. Işınlandığım zaman diliminde tekrar o anı yaşıyor gibi hissetmemin sebebi ise o zaman ki duygularım ve düşüncelerimle, içinde bulunduğum duygu ve düşüncelerimi kıyaslıyorum. İşte tam o an da dönüşümümü izlediğim yeni bir zaman dilimi oluşuyor.

Fiziksel bir değişim yaş almak ile açıklanıyorsa, duygusal ve düşüncesel değişim yaşadıklarımızla mı açıklanır? Bu durumda herkes birbirinden farklı değişir ve gelişir. Doğduğumuz an ile başlayan fiziksel değişim ve gelişim süreçlerimizin belirli genelgeçer kıstasları var elbet fakat sosyal ve duygusal gelişimlerimiz doğrudan bizim yaşantımızla ilişkili. Yani bireyin duygularını ve düşüncelerini iyi kontrol edebilmesi, insan ilişkilerini sağlıklı yönetebilmesi, benliğini tamamlaması ve tanıması, hayatının her alanında kriter ve prensiplerinin olması, kişisel ilgi alanlarındaki yetenekleri ve kişisel kazanımları sosyal hayattaki kimliği için önemlidir.

Sizce günümüz iletişim sorunlarının altında kişilerin kayıp kimlikleri olabilir mi? Yani kim olduklarını bilemedikleri ya da kendilerini bulamadıkları için, kiminle ve nasıl sağlıklı ve doğru iletişim kurar bunu da bilemiyor. Kişi kendini tanısa, belki karşısındaki hakkında fikir yürütüp akışı yani geleceği öngörebilecek fakat daha kendini tanımayan biri, hem kendini doğru ifade edip tanıtamaz hem de iletişim kuracağı kişiyi tanıyamaz.

İşin özü kendini bilmek, kendini dinlemek ve kendini görmekte! Kendini bilen insan ne istediğini ve ne istemediğini iyi bilir. Kendini dinleyen insan, kendiyle sosyalleşmiş ve sağlıklı düşünce yapısına sahiptir. Kendini dışarıdan gören insan ise; duruşunu ve tavrını önemseyendir. Umarım sizi en iyi siz biliyor duyuyor ve görüyorsunuzdur, bu arada sizi bilen duyan ve görenlere denk gelmeniz dileklerimle…

Önerilen makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir