Elbet hepimizin iş hayatında yaşadığı birbirinden farklı stresleri vardır. Kendinizi ve stresinizi kontrol etmenin de yolları var. Kendinize empoze ettiğiniz düşünceler odağınızı, odağınız ise algınızı oluşturuyor. Yani her şey algınız ile başlıyor ve yine algınızda bitiyor.İşimiz, mesleğimiz olmadan hayat amaçsız gibi görünür. Fakat iş hayatında karşılaştığımız sorunlarla da nasıl başa çıkacağımızı bilmeyiz. Aslında bunu bilsek ve mesleğimizi sevsek hayat olduğundan daha anlamlı hale geliyor.İş ortamınızın rahatlığını siz belirleyin (en azından kendi alanınız içinde) Nasıl mı? Sizi mutlu edecek iyi hissettirecek objelere masanızda yer verebilirsiniz, çeşitli aromatik kokulu kolonyalar, mumlar, buhurdanlıklar, tütsüler ile atmosferinizde sizi rahatlatıcı özelliği olan şeylerden yararlanmanız size iyi gelecektir. Kokunun rahatlatıcı etkisini göz ardı etmeyin ve deneyin. İçinizi her daim açabilecek renkte canlı ya da cansız bir çiçeğin varlığı da sizi özel hissettirecektir. İşe dalıp kaşları çatık bir şekilde çalışırken, gülmeyi unuttuğunuzda size gülmeyi hatırlatacak bir emoji ya da sticker masanızda yerini alabilir. Sevdiğiniz yiyecek ve içecekleri tüketmek de ayrıca iyi hissettirecektir. Bence boş bir masa dolu bir kafa demektir, çünkü sadece iş düşünür. Size ait olduğunu belli ettirecek sizden birkaç parçanın olması aidiyet hissi ile daha iyi hissettirir. Aidiyet duygusunu yakaladıktan sonra sizin orada ki motivasyonunuz için yapmanız gerekenlere bakalım; bir işi yaparken stres olursanız o işte gerçek potansiyelinizi gösteremezsiniz. İşi yapmaya başlarken şunu düşünün; İyi ya da kötü yapabilirim, ama ben gibi yapmalıyım diyerek işe koyulun. Size yakışan işi çıkartacağınıza eminim. O zaman özgüven işini de hallettiğimize göre rahat rahat çalışırken tüm gün oturduğumuz koltuğumuzda da rahat olmalıyız. Ortopedik bel, sırt yastığı ile vücudunuzu da rahat ettirmelisiniz. Şimdi işler korksun sizden!