Gelecek, hepimizin merak ettiği bir konudur. Aslında geleceğimizi bizler belirleriz, hem de bir oyla. Sandıklarda toplanan o oyların her biri yarınlarımızı oluşturuyor. Her adımımızı, uyandığımız her yeni günü, sokakta yerli – yabancı kimlerle karşılaşacağımızı ve başımıza gelebilecekleri, alışverişe gittiğimizde neler alabileceğimizi, birikim yapabilmemizi, hayal kurabilmemizi, hedeflerimize inanarak yürüyebileceğimizi, yarınlara umutla bakabilmemizi, modumuz dolayısıyla dinlediğimiz müzikleri, giydiğimiz kıyafetlere bakış açısını, diğer ülkeler arasında saygınlığımızı, sağlık sistemini, sosyal hayatımızı, ekonomimizi, çalışma hayatımızı, sosyal ve yan haklarımızı, adaleti, alım gücünü, teknolojiyi, eğitimi özgürlüklerimizi ve dolayısıyla yaşamımızı, yani bir oy demek bir hayat demektir ve hayatta her hikaye oldukça gerçektir, İyilikle, hoşgörüyle, vicdanla, umutla, sevgiyle, saygıyla ve birlikle güzel ülkemizde; umutsuzluklar dolayısıyla yapılan beyin göçlerinin olmadığı, bitmez dediğimiz karanlıkların aydınlığa kavuştuğu yarınları hayal ederek bir oy ile hayaller silsilesini gerçek kılabilirsiniz.
Bir oy ile resmin eksik parçalarını tamamlayabilirsiniz. Bir oy ile yeni başlangıçları, gelişmemizi ve sonumuzu yani yaşamı belirleyebilirsiniz. Bir zarfın içerisine sığdırdığınız 5 yılınız ve o 5 yılın içinde olan yaşamın her bir parçası var. Kendinizi, ailenizi ve çevrenizi güzel yarınlara emanet edin. Hakkınızın arandığı, olumsuz senaryolar yaşandığında yok sayılmadığınız. varlığınızın öneminin bilindiği, hayatın hayat gibi yaşandığı ve bir ömrün boşa harcanmadığı bir gelecek için, verin oyunuzu.
Yönetim şekli Cumhuriyet olan Türkiye Cumhuriyetinde; Sarayında saltanat süren toplumun padişah ilan ettiği kişi ve onun kararlarına ‘Padişahım çok yaşa’ demek doğru mu bir düşünelim. Hayat gayeniz, hayatın hangi alanında olursa olsun köle gibi çalışıp maddi yetersizlikler içerisinde ve tabii kötü bir psikolojiyle, sağlıksız yaşam şartlarıyla yaşamak olamaz herhalde. Kara düzen ak ismiyle aklanmaz. Yönetim ancak, gelecek vadedenlere emanet edilir. Emanete hıyanet ettiklerini bildiklerimize değil. Bazen sizin de içinizden, Türkiye gerçeklerini büyük kitleler önünde anlatasınız geliyor mu bilmiyorum. Yanlışa destek olana yarınına köstek olduğunu gösteresiniz geliyor mu ya da…
Herkes istediği yönetimi elbette destekler fakat, yönetemeyeni, geleceğimizi çalanları, yarınlarımıza ihanet edenleri desteklemek, ancak araştırmayanın, körü körüne inananın, cahiliyetin ve millete hakaret ile hitap edildiğinde kendine bunu layık görenlerin yaptığı yanlıştır. İnsanız yanlışlar da bizler için ama yanlışa alışıp, doğruyu yaşamanızı unutturanlar size bir gelecek borçlu değil mi?
İnsan kendini bile sürekli yenilemeye ihtiyaç duyarken bir başkası üzerinden kendi hayatınızın ihtiyacı olan iyileşimine ve değişimine karşı olmayın. Unutmayın bir oy, bir gelecek!
