Kafaya Taktıklarınız Üzerine

Zihnimiz dolaşmayı sever; olan ya da olmayan her şey üzerine
düşünmekten bahsediyorum…
‘’Hayat kafaya taktığın şeyi yaşama
sanatıdır’’ diye bir söz duymuştum.
O kadar doğru ki!
Önemli olan; bir şeyleri kafaya takmamak değil, kafaya takacağımız düşüncelerde
ki seçimimiz olmalı.
Buluttan bile nem kapan biri için önemli olan mesele; asıl olayı kafaya takmayıp o
düşüncenin çevresinde olan her duygu ve düşünceyi kendine ayrı ayrı sorun haline
getirip her bir kuruntu için duygu beslemektir. Belki de en büyük seçimimiz
kafaya taktığımız sancılı düşüncelerdir. Kendi kendimize yarattığımız o sancının
sonu mutluluğa ulaşmayacaksa o düşünceye zaman ayırıp kendimizi yıpratmaktan
vazgeçmeliyiz. Hayatımızda olan manevi ağırlıklarımız; bize şu anda yük gibi
gelse de, ileride iyi ki de böyle olmuş diyeceğimiz zamanlar olabilir. Sana çok
yüklenen bir spor eğitmeni düşün, neden bana bu kadar yükleniyor diye düşünürsün
değil mi? Ya da diğerleri neden bu sıkıntıları çekmiyorken ben bunu yaşıyorum
dersin. Aslında onlar senin gelişimin için senin hayatına yüklenmiş sınavların…
Bazen manevi ağırlıklarımızı sevmeyi ve kabullenmeyi de bilmeliyiz. Sabretmelisiniz
ve psikolojik, fiziki   ya da zihnen bir
gelişim yaşadığınızı fark ettiğinizde zamanınızın kıymetini bileceksiniz.
Unutma; dünyada bir defa görülecek bir varlık olduğunu, çünkü sen biriciksin.
Sana yakıştığı gibi yaşa ve yaşat. Kafana bir şey taktığın bir zamanda da kendine
sor şu birkaç soruyu…
Son anıma gelmiş olsaydım hala neyi kafaya takardım diye, yaşadığım bu hayat
beni nasıl değiştirdi diye,  sergilediğim
davranışlar, düşündüğüm düşünceler, kurallar, prensipler herkesin bir kez
geldiği şu hayatta değiyor mu diye, hayallerim oldu mu gerçekleştirebildim mi
diye, yapamadığınız başaramadığınız şeyler üzerine şu an harekete geçebilir
miyim diye sorup cevaplayın derim…
Bir bilgeye sormuşlar: “Kör doğmaktan daha kötüsü ne olurdu diye”
Bilge de cevaplamış:  “Görme yetisi ile
doğup, etrafındakileri görememek ” demiş…
Etrafına bir bak, hayatın son anına kadar mücadele devam ederken pes etmek
niye?
Başarmak, hayal etmek, cesaret etmek, inanmak zor değil. Büyük başarılara imza
atan, toplum için yarar sağlayan, neden siz olmayasınız?
İnsanlar etrafında biri harekete geçtiğinde; önce görmezden gelirler, devam
ederseniz dalga geçmeye başlarlar, yine devam ederseniz sizinle inatlaşır
öfkelenirler ve hala devam ederseniz inandığınız değerler üzerindeki kararlılığınızla
sizi sevmeye başlarlar. Kendi yolunuzu kendiniz çizin ve yaşayın yoksa başkalarının
inandığı yollara çıkıp başkalarının değerlerini değerleriniz olarak görür inanırsınız.

Yolunuzdan inanç, huzur ve  başarı hiç
eksilmesin.

Önerilen makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir