Çocuğunun hareket alanının, kendi gölgesinde ilerlemesini isteyen ve hayatına hükmeden anne- babalar narsist ebeveynlerdir. Narsistik bir ebeveynlikte genelde, çocuk kendi gibi davrandığı zaman sevilmez. Bağımsızlıkları o çocuklar için hep tehdit ifade eder.
Onlara göre çocuk sadece, ebeveynin ihtiyaç ve isteklerini karşılamak için var olmalıdır.
Her bireyin kişiliğinin oluşmasında, kişiliğin yetiştirilme tarzının ürünü olduğunu bilmekteyiz değil mi?
Zorba bir ailenin yetiştirme tarzı sonucunda çocukların hayat standartlarını kurallar bütünü oluşturur.
Narsist bir aile tarafından yetiştirilmenin çocuklara verdiği zararlarından bahsedelim; duygusal dengesizlikler, sert bir mizaç, düşük öz saygı, yetersiz hissetme hali, depresyona yatkınlık, aşırı hassaslık, sosyal ilişkilerine bağımlı olma, kronik suçluluk ve utanç, aşırı rekabetçilik ve herkesi memnun etme çabası… gibi pek çok olumsuz özelliği ailelerimiz bize hediye etmiş oluyor. Peki anne babamızın olmak istediği kişi olmakta zorluk çekersek ne olur;
özgüvenimiz kırılır, yaşamın herhangi bir alanında korkarak hareket ederiz, ailemizi memnun etmek için sürekli çaba sarf ederiz, devamlı olarak eleştirilmeyle savaşırız yani kısacası narsist ebeveynimize göre yaşarız. Artık onların düşünceleri ile düşünürüz. Zamanla değişecek diye beklediğimiz davranışlar bizim tutumumuz olmuş ve bir bakmışsınız hayatımızın tamamı haline gelmiştir. Yani değişmesini beklediğiniz şey; hayatınızdır. Yaşamaya devam ettiğiniz her an değişmesini dileyerek geçer… Zamanla hissettiğiniz her duygunun içinde acı da yerini almıştır. Neden bir aile çocuğuna bunu yapar? Onu bir proje olarak görür? Ve neden sahibi gibi davranıp onun kişiliğini, yaşamını hiçe sayar?
Siz siz olun, anne ya da baba olduğunuzda ona hayatın gerçeklerini bir dayatma ile sunmayın. Duygu ve düşüncelerine önem verin. Onun da bir hayatı olduğunu göz ardı etmeyin. Sürekli eleştirmek yerine anlayıp empati kurmaya odaklanın. Kullandığınız dilin de onların canını yaktığını unutmayın ve kurban psikolojisi yaşatmayın. Kendini diken üstünde, itaatkar ve değersiz hissedecek bir çocuk yaratmak ise amacınız, maalesef size kötü bir haberim var; iyi bir anne ya da baba değilsiniz. Çocuklarının iyiliğini gözetmek demek sizin yargılarınızı yaşaması değil, onun iyi hissedeceği şekilde yaşamasıdır. Ne kadar başarılı olursa olsun eksik hissederek yaşamış bir çocuğunuz var. Onu mükemmel yapmaktan vazgeçin, bunun yerine ilişkinizi mükemmel yapmayı düşünün.