Cahiliyet Topluma İhanettir!

Celladına aşık olmuşsa bir millet, İster ezan, ister çan dinlet, İtiraz etmiyorsa sürü gibi illet, Müstehaktır ona her türlü zillet‘ sözleriyle başlamak istiyorum yazıma.

Denecek o kadar çok şey var ki, nereden başlanır lafın sonu nereye varır bilmiyorum fakat, bildiğim bir şey varsa o da Türk Milleti şanına yakışır davranmıyor, dünlerini bugün unutuyor yarın ise hatırlamıyor.

En basitinden, bir apartman yönetiminde, ortak ödemelerinin hesabını soran bir insansan; ülkeninin, vatanın, milletin, ailenin, kendi haklarının, yaşam koşullarını belirleyen ve bunun sonuçlarını hayatla ödeten bir sistemde, aklı baki bir insanın tercihi, geleceği çalan ve yarınları yaşanmaz kılanı seçmek olmamalı!

İçimdeki öfkeyi, yaşadığım şaşkınlığı ve üzüntüyü anlatmam için kafamda dönüp duran anlam veremediğim, bu nasıl olur dediğim durumu anlatmak istiyorum fakat bu ülkede kim, neyi, nasıl anlıyor inanın bunu anlamak mümkün değil. Bir kez geldiğimiz bir hayatta ödeyeceğimiz en ağır bedel hayatımız ve hayatımızdaki en değer verdiğimiz ailemiz, sevdiklerimiz değil midir? Ben mi yanlış biliyorum, bilmiyorum.

Türkiye 6 Şubat tarihinde bir felaket yaşadı ve bunun etkisi altında belki yıllar belki de ömrü boyunca kalacak..
Çoğumuzun aylarca üzüldüğü, ağladığı, yemek yerken, uyurken, üstünü örttüğünde, ailesiyle huzurla yaşarken yüreklerimizin dayanmadığı bu acı olaya, ülkece maddi manevi destek olduğumuz, birbirimize kanat gerdiğimiz bu vahim hikaye şimdilerde hiç yaşanmamış sayıldı, siyasi yönetim, ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından yok sayılan mağduriyetleri halk tarafından giderilen bu insanlar hayatlarını, ailesini, yuvasını, şehrini, psikolojisini, işini kaybederken, sana bunları yaşatmaya devam edeceğiz kabul ediyor musun, yoksa red mi ediyorsun sorusuna evet basıp ben bu şekilde yaşamak istiyorum. Çadırlarda, evsiz kalmaya, hasta olmaya, ihmaller dolayısıyla kaybettiğim ailem olmadan hayatta kalanlarla ayakta kalmaya değil, sürünmeye devam etmek istiyorum denmiş olmadı mı?

Yanlış anlamayın sözüm hakkını arayanlara değil, lakin oy yüzdeleri gözler önündeyken canım yanıyor mezarı bile olmadan ölülerle kaplı toprağa sığan hayatların arkasında kalanların iyi yaptınız ‘evet’ tercihim buna sebep olanlardan yana denmesine! Kurunun yanında yaş yanmak zorunda olmasa keşke, bir tarafta hakkını arayanlar, düşünenler ve yarınlarından endişe içinde olanlar varken diğer tarafın yani toplumun geleceğini ateşe verenlerin seçimlerini yaşamak zorunda olmasak mesela. Ekonomik ve sosyal şartlarımızın belirleyicisi olanlar koşullarımızı kötüye kullananmasa zorlaştırmasa ve zorluğu yaşayanlar ya da zorda olmayıp seyircisi olanlar çıkarları doğrultusunda destek olmasa. Bilmeyenler ya da bilmemezlikten gelenler bir fanatik gibi takım tutar gibi bakmasa geleceğimizi yıkanlara değil, inşa edenlere şans tanısa.

Günlük geçimini zor sağlayanlarla, sarayında saltanat sürenler farklı hayatlar için aynı oyu veriyorsa vicdanla ve akılla gidilse keşke seçim sandığına ikinci turda. Bu ülkenin çok fazla acısı, üzülecek çok şeyi var, aranacak çok adaletsizlikleri var, Modern Afganistan olmak istemiyorsak seçimlerinizi cahiliyetinizle değil, görmezden geldiklerinizi ve o saçma inadınızı, yanlış bildiklerinizi, sabit fikrinizi değiştirmeye bakın,. 25 yılda yapmadığınızı, 15 günde yapın yoksa bir 25 yılınızı daha heba edeceksiniz.

Bu vatan; Araplar için darphane, Bulgarlar için avm, Suriyeliler için doğumhane ve Ruslar için yatırımhane olmaya devam mı edecek? Türklerin yaşayamadığı hayatı yaşamalarına seçimde yanlış kişiye evet diyerek göz mü yumalım?
Hayatımız boyunca çalışıp, umutsuzluklarla savaşıp kendi ülkemizde mülteci hayatı yaşamaya devam mı edelim?

Neye evet neye hayır dediğini bilmeyenler; bugününü bilmeyenler, yarınlarını seçemeyenler sözüm size; kendinize yaşanabilir bir dünyayı layık görmüyorsanız, başkalarının hakkını ve hayatını da gasp etmeyin. Keşke seçime katılabilme şartları olsa, psikolojik yeterlilik gibi sınavlar gerektirse. Seçme ve seçilebilme hakkını milletine tanıyan Atam bugünlerimizi bizlere yaşatanlara destek olanları görseydi ne kadar üzülürdü…

Yarınlarımıza, umutsuz ve mutsuz bir dünya bırakmak istemiyoruz. Yeter artık uyuyanlar ne uykusu bu kaç mevsim daha geçmesi lazım uyanmanız için, ne derin ne acı bir göz yummak bu böyle! Yazımı Cahiliyet, topluma ihanettir sözümle sonlandırmak isterken bu cahiliyet de sonlansın istiyorum.

Önerilen makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir